Birazdan erotik hikayeler konusu olarak anlatacaklarımdan dolayı beni zengin filan sanmayın. Tam tersine görüp görebileceğiniz en yoksul ailelerden birinde dünyaya gelmiş, fakat durumunu kabullenmeyip sürekli savaşmış biriyim. Bu bilgiyi paylaşmak istedim çünkü hayatta en sevmediğim tiplerden biri de babasının, anasının parasıyla hava atmaya kalkanlardır. He öyle imkanlarım olsaydı elbette yararlanırdım ailemin parasından ama yine de böylesine huzurlu ve rahat olamazdım. Neyse, aceleye getirmeden anlatacağım. Her anında keyif almanız dileğiyle…

Aklım erdi ereli orada, burada çalışırım. O kadar çok insan tanıdım ki bu beni ister istemez sosyal biri yaptı. Daha da önemlisi dünyayı tanıdım. Nasıl para kazanabileceğimi öğrendim. Liseye geçtiğimde ailemden tek kuruş almadan hem günümü gün ediyor hem de okulumu devam ettiriyordum. Üniversiteye de gitmek istediğimden araba parası biriktirmeye başlamıştım. Tabi ki öyle birikimle alınabilecek gibi olmadığından kripto para borsasına girmiş, kısa sürede paramı dörde katlamıştım. Bu sayede hem arabamı almış hem de uzunca bir süre beni idare edecek parayı köşeye atmıştım. Uşak gibi küçük bir yerde yaşıyordum. Fakat birçok farklı şehre gitmiş, gezmiştim. İstanbul’da yaşamak da hayallerimden biriydi. O yüzden ne yapıp edip üniversiteyi İstanbul’da kazandım. Altımda arabam, okuluma çok yakın olmasa da aşırı güzel bir yerde ev ayarlamıştım. Yurtta filan kalmayacağım için kendimi şanslı hissediyordum. Tabi şu anda beni en çok mutlu eden şey böylesi hoş bir sex hikayesi sizlerle paylaşabiliyor olmamdır.

Üniversiteye Kayıt Yaptırırken Gördüm Mine’yi

Öğrenci işlerinde beş memur vardı. Biri erkek kalanı kadındı. Mine haricinde de genç yaşta kimse yoktu. Hepsi olgunluk evresini de aşmış, yaşlılığa doğru emin adımlar atıyordu. Bende de huydur, hoşuma giden biri olduğunda bir şekilde ilişir, kendimi ona tanıtır, onun da beni tanımasını sağlardım. Sevilmeyecek gibi de değilim efenim ? Sokaklarda büyümüş, ağzı iyi laf yapan, vücudu son derece kaslı, giyinmesini bilen biriydim. İstanbullu değildim ama orada yaşayan birçok kişiden daha İstanbul beyefendisiydim. Mine’yi ilk gördüğümde üniversitenin öğrencilerinden biri olduğunu düşünmek istedim. Neticede gençti ve aşırı seksiydi. Siyah saçları kabına sığmakta zorluk çeken memelerine kadar uzanıyordu. Gözlerinde müthiş bir parıltı vardı, hafiften de iriceydi. Bedeninin bir kısmı masanın altında kaldığından geri kalan detaylarını görmüyordum ama fit olduğu yüz hatlarından, ellerinden her yerinden anlaşılıyordu.

Elinde telefon, masasının üstünde dumanı tüten kahvesi, hafif tebessümle takılıyordu. Diğerler öğrenci işlerindeki memurlar Mine’den çok daha müsaitti ama benim radarımda o vardı. Yavaşça yanına yaklaşıp ‘Merhaba’ diyerek ilk sohbetimizin ve erotik hikaye başlangıcını yapmış oldum. Yüzündeki tebessüm bir tık daha artarak kafasını bana çevirdi ve merhabama karşılık verdi. Masanın hemen yanı başındaki sandalyeye çoktan yerleşmiştim. Kayıt yaptıracaktım ama yardımcı olabilir misiniz diyerek devam ettim. Telefonunu kenara bırakmış, tabi ki seve seve diyerek yanıt vermişti. Tebessümü devam ediyor, öncelikle üniversitemize hoş geldin diyordu. Sizli, bizli konuşmaması hoşuma gitmiş, cana yakın biri olduğunu anlamıştım. ‘Kesinlikle hoş buldum, hatta böylesine güzel memurun öğrenci işlerinde olduğunu bilseydim daha önceden gelirdim’ diyerek çok da yerinde olmayan iltifatımla ilk eksi puanımı almış oldum. Kuru bir teşekkürler yüzündeki tebessümü silmiş, evraklarımı istemiş, kaydımı da yapmıştı. Maalesef daha fazlasına izin vermemiş, işimizin bitmesiyle kalkmam bir olmuştu.

Senin İçin Savaşmaya Hazırım Minem

Her ne kadar keyfim kaçsa da pes etmeye niyetli değildim. Sadece ilk rauntta başarısız olmuştum ? Öğrenci işlerinin odasından çıkarak kantin tarafına doğru indim. Dediğim gibi, son derece sosyal biriydim. Kızlı erkekli toplanmış bir masanın yanına sokulara ‘Merhaba’ dedim. Sohbet muhabbet derken onlarla da tanışmış ve bizim bölümün bir üst sınıfı olduklarını öğrenmiştim. Hatta ders notu vereceklerine dair sözler almış, birkaç kişinin de telefon numarasını karşılıklı olarak almıştık. Dışarıya sigara içmek için çıktığımda gözüme kestirdiğim Mine’nin salınarak üniversite çıkışına doğru ilerlediğini gördüm. Hemen yeni tanıştığım dostlarımdan vedalaşarak bir hışımla otoparka gidip, aracıma bindim. Çıkışa geldiğimde Mine’nin üniversite önündeki durağa doğru yöneldiğini görmüştüm. Usulca ‘Mine Hanım’ diyerek selenmiş ve beni görmesini sağlamıştım.

Kısa bir konuşmanın ardından gideceği yere kadar bırakma teklifimi kabul ettirmiş oldum. Başlarda biraz çekimserdi, arabama binmek istememişti ama ısrarlarımı da geri çeviremeyecek kadar sıcakkanlıydı. Sanırsam beni kırmayı istememişti. Yol boyunca birçok şeyden konuştuk ki bunların arasında erotik hikayeler de olsun isterdim elbette. Fakat yurtta kalmayacağımı, ev tuttuğumu aynı semtte oturduğumuz için öğrenmişti. Kendisi de ev arkadaşı arayanlar oluyor, kayıt bazen biz soruyoruz bazen de onlar söylüyor. Eğer yanına birini düşünürsen sana yönlendireyim demişti. Elbette bir yıllık kirasını çoktan peşin vermiş, paraya da zerre ihtiyacım yoktu. Fakat telefon numarasını alabilmem için başka fırsatım da yoktu. ‘Şu an için ev arkadaşı düşünmüyorum ama kalacak yer bulana kadar bir yere ihtiyacı olan olursa seve seve evimin misafir odasını açarım’ demiştim. Tuhaf bir şekilde bu cevabımdan çok hoşlanmıştı. Sanırsam aşırı iyilik sever, düşünceli biri olduğumu düşünmüştü. Yol çok hızlı geçmişti, her ne kadar yol iz bilmesem de sohbet ede ede kısa sürede gelmiştik evinin olduğu mahalleye.

İlk tanışıklık günümüzün üstünden üç hafta geçmişti. Bu süreçte her gün olmasa da her denk geldiğimizde sohbet etmiş, tanışıklığımızı iyiden iyiye geliştirmiştik. Koca okulda ona tek yavşayan elbette ben değildim. Hatta rakiplerimi yanında gördüğümde için hiç de huzursuz olmuyordu. Çünkü aşırı zor bir kadındı. Her ne kadar sıcakkanlı, dost canlısı olsa da önüne geçene verecek değildi. Bense fırsat kolluyordum, nasıl yaparım diye düşünüyordum. Derken günlerden Cuma, fırsat kendiliğinden doğdu. Son dersten yeni çıkmıştım, keza memurların da gidiş vakitlerine yakındı. Arabama doğru ilerlerken bağırış sesleri duydum. Mine ve onu kolundan zorla çekiştirmeye çalışan biri. Durur muyum, koşarcasına yanına gittim ve her şey yolunda mı diye sorguladım. Bu horozlanmamdan rahatsız olan adam ‘Bak işine çocuk’ diyordu. Her ne kadar beni sinirlendirmeyi başarmış olsa da aynı şekilde Mine’de sorun yok diyordu. Konuşmalardan anladığım kadarıyla adam eski sevgilisiydi. Adam aldatmış, Mine bunu basmıştı. Adam ısrarla göründüğü gibi olmadığını söylüyor, Mine ise dinlemek istemiyor, gitmeye çalışıyordu. Eski sevgilisi en sonunda sinirlenip tokadı bastı Mine’ye. Yeterince beklemiştim, daha fazla seyirci kalamazdım! Koşarcasına yaklaştım, adama çaktım kafayla yere iki seksen serdim. Hemen peşine Mine’nin yanına koşup iyi misin diye sorarken arkamdan ‘Amına koyduğumun çocuğu’ ve aşina olduğum kelebeğin kuruluş sesini duydum. Hışımla doğrulup arkamı döndüğümde bıçağı bana saplamasına ramak kalmıştı. Kolunu savurup bıçağı elinde bıraktırıp adamı tekrardan yere serdim. Fakat bu sefer kafayla bırakmamış, ağzıyla burnunu yer değiştirene kadar yumruklamıştım. Güvenlik filan geldi derken kendimizi karakolda bulduk. Adamın durumu iyiydi ve şikayetçi olmamıştı. Akşama kadar bekletilmiş olsak da sonunda oradan çıkmayı başarmıştık.

Adrenalin Duygusu Yerini Azgınlığa Bırakmıştı

Hem Mine hem de benim gerçekten de adrenalin dolu anlardı. Ben korkmamıştım ama aynı şeyi memesine bittiğim Mine söyleyemezdi. Karakol çıkışında ne saçma bir gündü diyerek uzun zamandır korunan sessizliği yarıp geçtim. ‘Şu anda tek istediğim koltuğuma uzanıp şarabımı içmek’ diyordu. O sırada ben de erotik hikayeler tecrübe etmeyi çok istiyordum ama ilk günkü tanışıklığımızda yaptığım hatayı yapmamış, direk atlamamıştım. Sanırım haklısın diyerek taksi çevirdim ve beraber bindik. Evinin önüne geldiğimizde ikimiz birden araçtan indik. ‘Gerçekten zor bir gündü, dinlenmeyi hak ettin’ deyip gülümsedim. ‘Böyle bir şeyi yaşamanı inan hiç istemezdim, her şey için teşekkür ederim’ demişti. Birbirimize iyi akşamlar da dedikten sonra taksiye yönelmiştim ki adam heyecanlı bir ses tonuyla ‘ağabey karım doğum yapıyor paramı ver de hastaneye yetişeyim’ demişti. Herhalde hayatın en güzel paslarından biriydi ve bunu iyi değerlendirmem gerekiyordu. ‘Allah analı babalı büyütsün reis, buyur’ deyip normalden bir tık daha fazla para vererek gitmesini kısa süreliğine de olsa izledik. Arkamı döndüğümde Mine bana bakıyordu, bense ‘hayatın cilvesi işte’ diyerek tekrardan gülümsedim. Sonunda beklediğim teklif geldi. Bu saatte taksi bulamazdın, gel en iyisi bugün bende kal dedi. Kalbimin hızlıca attığını hissedebiliyor ama cool tavrımı bozmadan zahmet vermeyeyim diyordum. Herhalde bugün zahmet verecek son kişi sensin diyerek gülümsedi ve peşinden apartman girişine doğru yöneldik.

Evin içine girdiğimizde tam da tahmin ettiğim gibi sade ama son derece nizami tasarım görmüştüm. Seçtiği tablolardan biblolara kadar her şey o kadar sadeydi ki içimden ‘tam sana göre’ demeden edemedim. Sadece sesli bir şekilde ne kadar güzel bir evin var demiştim. Teşekkür edip, salona geçebilirsin demişti. Salona geçtiğimde etrafı gözlemlemeye devam ettim. Çocukluk fotoğraflarına göz atıp çok da kurcalamadan oturup beklemeye başladım. Beş dakika kadar iş kıyafetlerini çıkartmış, altına siyah bir tayt, üstüne de bluz geçirmişti. erotik hikaye deyip çok aramalar yapmışımdır ama hiçbirinin böyle başlamadığından emindim. Benim için özenmediği aşikardı. Mutfaktan şarap, biraz da peynir getirmişti. Karnın açsa dışarıdan yemek söyleyeyim, hiçbir şey yapacak mecalim yok diyordu. O sırada karnımdan ziyade cinsel açlığım tavan yapmıştı. Uzun zamandır beklediğim fırsat hiç beklemediğim şekilde doğmuştu. En az senin kadar rahatlamaya ihtiyacım var diyerek bana doldurduğu şarap kadehini elime alıp onunkiyle tokuşturdum. İkimiz de yaşananların dışında hemen her şey hakkında konuşmaya hazırdık. Elbette her zamanki gibi konuyu ben açmış, tablolardan girmiştim. Görüntüden ibaret olmadığımı, donanımlı biri olduğumu kolayca hissettirmiştim. Küçüklüğünden, büyüklüğünden, buralara nasıl geldiğinden derken daha önceden açılmış ama neredeyse tamamı duran şarabın sonuna gelmiştik.

Senin O Sıcacık Islak Amını Yerim Yer!

Mine tuvalete gitmek için ayaklandığında başı döner gibi olmuş, sendelemişti ki bende izlemekle yetinmeyip hemen koluna girmiştim. Gülerek sanırım biraz fazla kaçırdım diyordu. Fakat o kadar yakınlaşmıştık ki ikimizin de gülmesi son bulmuş, nefeslerimizi karşılıklı içimize çekiyorduk. Hazırdı, daha fazla beklememe gerek yoktu… Yapıştım dudaklarına, öyle şehvetli öpüyorum ki karşılık vermemesi imkansız. Kendini bana teslim etmişti, sadece vücuduma uyum sağlıyordu. Ürperince üzerine giydiği uzun hırkayı çıkartmakla başlamıştım. O da boş durmuyor kemerimin tokasından başlamıştı. Bluzunu çıkarttığımda kocaman memelerini kaplayan, pörtlemeye hazır beyaz sutyenini gördüm. Sanki üreticisi benmişim gibi tek bir hamlede arkasındaki bağını koparım harika yumuşak memelerine özgürlüğü bahşettim. Dudaklarından hala kopamıyor, elimin birini memelerinde diğerini ise sıcacık olmuş götünde tutuyordum. Sertleşmeye başlamış penisimi çoktan baksırdan çıkartmış, elinde tutmaya devam ediyordu ki bu da tecrübesiz olmadığının, porno hikayeler içerisinde yer alması gerektiğini gösteriyordu.

Öpüşmeye devam ederek kalktığım üçlü koltuğa doğru yavaşça ilerledik. Sırt üstü uzandırmış, dudaklarını dudaklarımdan ayırıp yalamaya devam ederek memelerine inmiştim. Elimi külotundan içeriye daldırdığımda ıpıslak olduğunu fark ettim. O kadar sulanmıştı ki parmakların vajinasının arasından resmen yağ gibi kayıp gidiyordu. O amı yemeden bırakmayacaktım! Memelerini bırakıp yalayarak pembe külotuna eriştim. Ellerimle çıkarıp, kenara bıraktığımda tertemiz, pespembe vajinasıyla mesafem bir santimden daha azdı. Çoktan dilimi içine sokmuş, amının dudaklarını yiyordum. Ben yaladıkça o inliyor, o inledikçe de ben boşalacak gibi uyarılıyordum. Ellerimi kalçasından çekmiş memelerine getirmiştim. Göğüs uçları o kadar sivrilmişti ki her dokunuşumda daha da bacakları titriyordu. Kıvama gelmişti, asalet sahibi yarağımla amının tanışması gerekiyordu!

Amını yalamayı bırakıp hızlıca sertleşen sikimi, çok da canını yakmadan tek hamlede soktum. Parçalara ayrılmış oyuncak gibiydi, cuk diye oturmuştu birleşince. Her köklediğimde derin bir OHH çekiyor, gözleriniz kapatıyordu. Bacaklarını belime sarmış, beni içine doğru ittirmek için ayaklarından geleni yapıyordu. Devam ettim, her soktuğumda belini biraz daha sıkıca kavradım. Hızlandıkça bacaklarının titrediğini hissedebiliyor, kendini kaybettiğini görebiliyordum. Bu seferki inlemesi başkaydı, o kadar keyifli OHH çekmişti ki orgazm olduğunu anlamamak için daha önce hiç seks yapmamış olmak gerekiyordu herhalde. O sesten sonra kendimi tutmayı bıraktım, orgazmına eşlik ettim. Yavrucaklarım içinde dere misali yolunu bulurken Mine’nin düşüneceği en son herhalde hamile kalıp kalmayacağıydı. O kadar zevk almıştı ki uzun zamandır bunu yaşamadığı her halinden belliydi. Arkasına doğru kıvrılmış, yumuşak götünü yavaştan inmeye başlayan sikime doğru getirmiştim. Kolumu kafasından altından geçirip, sıkıca sarıldım. Sen harika bir kadınsın derken başını çevirmiş, dudaklarıma tekrardan yapışmıştı, sen de harikasın demişti. Bu muazzam erotik hikayeler oracıkta bitmedi elbette. Uzun bir süre görüşmeye devam ettik. Fakat ilk günkü gibi onu arzulamadığımı kendisi de biliyordu. Neyse ki kafasında evlenmek gibi düşünceler yoktu. Senenin sonunda da tatlıca ayrılıp yollarımıza devam ettik.

(Toplam 818 ziyaret, Bugün 2 )

Anadolu Yakası Escort Bayan Lika

EVE GELEN İSTANBUL ESCORT OLGUN BAYAN CANSIN

İş Gezisinde Kocamı Aldattım

Kyrgyz escort girls

Overweight escort ladies

Karaman Sarıveliler Merkezköyler Rus Eskort Bayanlar Alman